|
|
|
|
|
Harflerde bulunan sesleri göstermek için onların alt veya üstlerine konulan işaretlerdir. Bu işaretler üç tanedir:
|
|
|
|
|
|
|
|
Harekesizlik demektir. İki çeşittir: |
|
|
|
|
Kur'an okunurken hem geçildiği, hem de durulduğu zaman varlığını koruyan sükundur. |
|
|
|
|
|
|
|
|
Herhangi bir yerde durulduğu zaman ortaya çıkan, geçildiğinde kaybolan sükundur. |
|
|

|
|
|
Üzerinde hareke bulunmayan cezimli nûn'a denir. |
|
|
|
|
|
|
|
Üzerinde hareke bulunmayan cezimli mim'e denir. |
|
|
|
|
|
|
|
Üç tanedir: |
|
|
|
|
|
Üç tanedir: |
|
|
|
|
|
Tenvin, nunlamak; yani "nun" sesiyle okumak demektir. |
|
|
|
|
|
|
Kısaltmak demektir. Uzatmadan okumak anlamına gelir. Okuyuşta aslolan kısa okumaktır. Uzatmak için bir sebep bulunmadıkça uzatma yapılmaz. Meselâ: |
|
|

|
|
|
Bu kelime "Eee vee lee" şeklinde okunamaz |
|
|
Uzatmak demektir. İki çeşittir: |
|
|
|
|
Bir harfin önüne harf-i med gelirse, o harf uzatılarak okunur. Buna, medd-i tabii; yani tabii med denir.
|
|
|

|
|
|
Tabii med hareke uzunluğunun iki katı uzatılır bir elif miktarı uzatılır. |
|
|
|
|
|
|
Tabii med'de ziyâde yapılarak meydana gelen "Med"dir.
|
|
|
Tabii med, bir elif miktarı uzatıldığı halde, fer'î med 2, 3 veya 4 elif miktarı uzatılır. |
|
|
Fer'î Med'in yapılabilmesi için iki sebep vardır. Buna "Sebeb-i Med" denir. |
|
|
|
|
|
|
"Tabii Med"di, bir elif miktarından daha çok uzatma sebebidir. İki tanedir: |
|
|
|
|
|
|
|
"Harf-i med"den sonra aynı kelimede,"sebeb-i med"den "hemze" bitişik olarak gelirse, Medd-i Muttasıl olur. |
|
|
|
|
Medd-i Muttasıl dört elif miktarı uzatılır. Uzatılması vâciptir. |
|
|
|
|
"Harf-i med"den sonra ayrı kelimede "sebeb-i med"den "hemze" bulunursa, Medd-i Munfasıl olur. |
|
|
|
|
Medd-i Munfasıl da dört elif miktarı uzatılır. Uzatılması vâcip değildir, câizdir. |
|
|
|
|
"Harf-i med"den sonra aynı kelimede, "sebeb-i med"den "lâzım sükun" bulunursa, Medd-i Lâzım meydana gelir. |
|
|

|
|
|
Medd-i Lâzım, dört elif miktarı uzatılır. Uzatılması vâciptir. |
|
|
|
|
"Harf-i med"den sonra aynı kelimede, "ârızî sükun" bulunursa, Medd-i Ârız meydana gelir. |
|
|

|
|
|
Medd-i Ârız'ı iki ya da dört elif miktarı uzatmak câizdir. |
|
|
|
|
"Harf-i liyn"den sonra aynı kelimede sebeb-i med olarak sükûn bulunursa Medd-i Liyn meydana gelir. |
|
|
Harf-i liyn, üzerinde cezim bulunan dir. Ancak, kendilerinden önceki harfin üstünlü olma şartı vardır. |
|
|

|
|
|
"Medd-i liyn"de uzatma, liyn harfi üzerinde yapılır, harekede değil. |
|
|

|
|
|
Not: "Harf-i liyn"den sonra sebeb-i med olarak gelen sükûn, ârızî sükûn ise; bu taktirde medd-i liyn, medd-i ârız'a benzer. |
|
|
"Harf-i liyn"den sonra sebeb-i med olarak gelen sükûn, lâzım sükûn olursa; o zaman medd-i liyn, medd-i lâzım'a benzer. |
|
|
|
|
|
Tenvin veya nûn-i sâkinden sonra yani, harfleri gelirse gunnesiz idgam yapılır. İdgam, katmak demektir. Gunne, genizden gelen sese denir. |
|
|

|
|
|
Burada, tenvinden sonra harflerinden geldiği için, tenvindeki nun sesi, lâm harfine katılarak okunur. |
|
|

|
|
|
Tenvinden sonra harflerinden geldiği için, tenvindeki nun sesi, ra harfine katılarak okunur. |
|
|

|
Tenvin veya nûn-i sakin'den sonra harfi gelirse iglab yapılır.
İglab, çevirmek demektir. "Nun" sesi "mim"e çevrilir.

Tenvin veya nûn-i sakin'den sonra ızhar haflerinden biri gelirse, ızhar harfleriyle nun sesinin arası açılarak okunur.
Izhar harfleri altı tanedir:


Tenvin veya nûn-i sakin'den sonra ihfâ harflerinden biri gelirse, tenvin veya nûn-i sakinin gunnesi tutularak okunur. Buna ihfâ denir.
Tenvin veya nûn-i sakinden sonra:
1. harfleri gelirse, idgâm-ı meal gunne,
2. harfleri gelirse, idgâm-ı bilâ gunne,
3. harfi gelirse iglab,
4. harfleri gelirse ızhar,
5. Yukarıdaki onüç harf dışında kalan onbeş harf gelirse ihfâ olur. İhfâ harfleri geri kalan bu onbeş harftir.
|
Mîm-i sâkin, üzerinde cezim bulunan "mim"e denir.
Mîm-i sakinden sonra "mim" harfi gelirse, idğam-ı misleyn meal gunne denir.

Mîm-i sakinden sonra "be" harfi bulunursa dudak ihfâsı olur.

Mîm-i sakinden sonra "mim" ve "be" harfleri dışında bir harf bulunsa o zaman ızhar olur.

Kalkale harfleri beş tanedir.
yani 
Bu beş harf, sâkin oldukları zaman vurgulu okunurlar. Buna kalkale denir.

"Ra" harfinin okunuş şeklidir.
"Ra" harfi, ötre ya da üstünlü olursa kalın okunur.

"Ra" harfi, esreli olursa ince okunur.

"Ra" harfi kendisi sakin, önceki harf ötreli veya üstünlü olursa kalın, esreli olursa ince okunur.

Kur'an-ı Kerîm'de dört kelime üzerinde sekte yapılır. Yani ses kesilerek okunur. Buna sekte denir.
Sekte yapılan yerler şunlardır:
Kehf Sûresi 1. âyetin sonunda
kelimesinde

Burada sekte yapılmasaydı
derken ihfa yapılması gerekirdi.
Yâsin Sûresi 52. ayetteki
kelimesinde

Kıyame Sûresi 27. ayetteki
kelimesinde

Sekte yapılmasa idi idğâm-ı bilâ gunne olacaktı.
Mutaffifîn Sûresindeki
kelimesinde

Sekte yapılmasaydı idgâm-ı mütegaribeyn olacaktı.
Bu gördüğünüz şekil, sûre başlarında bulunur. İçinde sûrenin adı, âyet sayısı ve nerede nâzil olduğu yazılır.

. Bu şekil, cüz başlarını, secdeleri ve hizipleri belirtmek için kullanılır.
20 sayfaya bir cüz denir. Her 20 sayfada bulunur ve içinde
yazar.

Her cüz 4 hizbe ayrılır. Her cüzün ¼'ünde bu şekil içerisinde
yazılmış olarak görürüz.
Bir de Kur'an-ı Kerîm'de 14 yerde secde âyeti vardır. Bu ayetleri belirtmek için yine aynı şekil o ayet hizâsına konur ve içinde
yazar.
Med işareti
hangi harfin altında bulunuyorsa o harf uzatılır.

Kasr işareti
hangi harfin altında bulunuyorsa, o harf kısa okunur.

Vasl hemzeleri üzerine konur. Bu hemzeler okunmaz.

Vasl edilmemesi, yani muhakkak okunması gereken hemzelerin altına konur.


Sonu tenvinli kelimelerden bir sonraki kelimeye geçişi sağlar.

Kur'an-ı Kerîm'de
harfiyle yazıldığı halde
gibi ince okunması gereken yerlerde kullanılır.

Ayetlerin nerelerinde durulması ya da geçilmesi gerektiğini belirten işaretlerdir.
Lâzım vakıf: Muhakkak durulması gerektiğini işaret eder.
Mutlak vakıf: Durulması evlâdır.
Câiz vakıf: Hem durmak, hem de geçmek caizdir. Fakat durmak evlâdır.
Mücevvez vakıf: Durmak caiz olmakla beraber, geçmek evlâdır.
Murahhas vakıf: Zarûret halinde durulur.
Lâ vakfı: Durmamak gerektiğine işarettir.
Ayn vakfı: Rükû alâmetidir. Namazda Kur'an okunurken burada rükû yapmanın uygun olduğuna işaret eder.
Durulan kelimenin sonunda harf-i med bulunuyorsa, gerek durunca ve gerekse geçince o kelime aynı okunur. Meselâ:

Kelimenin sonu iki üstün olunca "A" sesiyle uzatarak durulur.

Kelimenin sonu iki esre, iki ötre, üstün, esre, ötre olursa hareke düşer ve kelimenin sonu sâkin olur.

